17 Mayıs 2013 Cuma

Londra'dan Seçilmiş Anılar


Geçtiğimiz yıllarda kısa bir süre için Londra’da yaşama şansımız olmuştu. Çok sempatik ve evde gibi hissettiren özel bir şehir Londra. Herkesle diyalog kurmaya meyilli, asil olduğu kadar mütevazi de bir kent. Bazı bölümlerinde ise gruplaşmalar oluşmuş tıpkı bizim biricik kentimiz İstanbul’da olduğu gibi orada da Nişantaşı benzeri bir cadde var: Knightbridge Caddesi

Cadde tamamen büyük ve ünlü modacıların en görkemli mağazalarını besliyor. Cadde boyunca ilerleyen geniş vitrinlerden bir rekabet havası da sızıyor tabi. Benim dikkatimi çeken şey ise ne Burberry’nin köşedeki koca mağazası ne de Gucci’nin soft renkli mağazasını Arap turistlerin basmasıydı. Tamamen sunuma yönelik bir Harvey Nichols’ın vitriniydi. Kendi ürünlerini geri planda bırakan bir enstalasyon kurmuştu vitrinine. Bu da bence maddiyattan ve satıştan ziyade sanata olan saygısını sembolize ediyordu, en azından ben böyle hissettim. Sadece ben değil çevremdeki insanlar da benim gibi durup modern sanatlar müzesindeymişçesine çalışmaların resmini çekmeye başladığına göre pek çok insan da bu sanatsal objelerden keyif aldı, heyecanlandı.



Kasetlerden, filmlerinden ve kaset kaplarından yapılmış kocaman bir piyano ve karşısındaki binadan üzerine yansıyan sütunlar, bayraklar ve çiçekler o kadar iyi kaynaşmış ki caddenin iki ucu aslında iç içe geçmiş gibi…



Bu arada Nichols’ın mandallara karşı özel bir ilgisi var galiba : P

Ama benim favorim bu ahşap mandallardan oluşturulmuş tasarım, hem bir düğüm hem de çözüm noktası gibi; biraz da örgüyü anımsatıyor bana bir yandan yapılırken eteklerinden sökülerek hiç “bitmeyen” elbise….




İşte bu da karşıdan akis yapan Rönesans binası. Üzerindeki oran, Palladio motiflerinin tekrarı gibi ritimlerle, simetrisi ve pişmiş topraktan malzemesi ile klasik dönem İngiliz mimarisinin güzel bir örneği. Tam emin olmamakla birlikte sanırım otel olarak falan kullanılıyordu diyeceğim.


Her neyse burada anlatmak istediğim sunum yaparken sadece sonuca odaklı olmak değil (satış, rekabet, ün…) sanat, kültür, ziyaretçi gibi yan ürünlerin de etkisiyle farklı yönlere açılarak kişilere farklı zihin denemeleri yaptırmanın kalıcı olması ve herkese her bütçeye seslenmesidir. Örneğin bahse varım ki o dönem de oradan geçen pek çok kişinin hatırında yer alabilen en kalıcı vitrin herhalde Nichols’ınkidir.

İşte böyle, son modayı falan değil farklı denemeleri takip etmek için:







Hiç yorum yok: