21 Eylül 2012 Cuma

Mimari ve Moda

Tasarımın en kuvvetli iki dalı, mimarlık ve moda her zaman iç içe olmuştur. Kimi zaman çok belirgin bir şekilde kaynaşan bu iki disiplinin temelinde insan ölçeği vardır. Dahası minimalizm, fütürizm gibi ortak işlenebilen paralel konularla da sık sık beraber karşımıza çıkar oldular.  Artık bu konuda pek çok workshop ve sergi düzenlenmekte. Bu sergilerden birisi de Hüseyin Çağlayan’ın 2009 da İstanbul Modern’e de taşıdığı oldukça popüler ve sıra dışı olan sergisiydi. Bu sergiye gittiğimde modanın farklı bir yüzünü keşfetmeye başladığımı anladım. Her zaman her yerde lanse edilen beyinlere yapıştırılan ürün satma modasının yanında tasarımların çıkış noktalarını ve nedenlerini gördüm. Bir tasarımcının bu son noktaya nasıl ulaştığını, tasarımının evrelerini, eskiz boyutunu gördüm. Beyinde ufak bir imgenin nasıl üç boyutlu hale ulaştığına dair sorularım ve fikirlerim oluşmaya başladı. Sergi ve sunumu oldukça etkiliydi, bazı şeyler kısa filmlerle anlatılarak desteklenmişti. Hüseyin Çağlayan’ın ülkemizdeki mimarlıkla modayı en çok yaklaştıran tasarımcı olduğunu düşünüyorum.


Sergiden bazı örnekler:

Belli bir mekanizma sayesinde hareket ederek değişebilen bazı kinetik tasarım örnekleri

Çağlayan'ın meşhur led ve balon elbiseleri

Bunun dışında 2000 yılından bu yana mimarlığın yeni yapılarıyla ve tasarımlarıyla kente kıyafetler giydirdiği fikri oluştu. Yani mimar bir bakıma kentin modacısı oldu. Bu bağlamda da 2006 yılında Los Angeles’da DERİ+KEMİK, Mimarlık ve Modada Paralel Pratikler sergisi açıldı. Bu sergi, mimarlıkla moda tasarımı arasındaki bağlantıları ve benzerlikleri ele almaya çalıştı. Deri kelimesinden kastedilen mimaride binaların cepheleriyken, moda da kıyafetlerin dış yüzeyi, kumaşları, hareketliliği anlatılmak istendi. Serginin diğer anahtar kelimesi olan kemikten kastedilen ise binanın taşıyıcı iskeleti ve kıyafetlerin strüktürüydü. Böylece sergi, dış yüzey ve içteki iskelet üzerinden devam etti.

       İşte dünyadan moda ve mimariyle alakalı bazı tasarımlar:


Sandra Backlund'un tasarımları, genelde örgüyü kullanarak yeni bir stil yaratıyor:







       Victor and Rolf kardeşlerin tasarımları


Tüm bunlara rağmen mimarlığın ve moda tasarımının birbirine karşıt oldukları anları yakalamak da önemlidir çünkü mimari ürünler durağanken, moda daima baş döndürücü bir hızla değişmektedir ve gücünü de buradan almaktadır. 




                                                                                  




Hiç yorum yok: