23 Nisan 2013 Salı

SATRANÇTAN YORUMLAR

Her alanda olduğu gibi moda sektörü de sürekli bir değişim içerisinde elbette
ancak modanın değişim hızı pek çok tasarım disiplinine göre oldukça önden gidiyor. 
Bu da tasarımcıları her anlamda farklı ve öngörülü hamleler yapmaya zorluyor. 
Neyse ki tüketici kitlesi büyük olduğu için hamleler pek savrulmadan yoluna devam edebiliyor. Bir zamanların klasik anlayışı olan damanın yeniden yorumlanarak tasarlanması da işte bu hamle denemelerden birisiydi ancak gözümüz yıllardan beri bu desen tiplemesine aşina olduğu için tasarımlar yeterince olgun olmasa da bunu pek fark etmiyoruz sanırım. Böylece yapılan bu atış da başarılı bir deneme olarak algılanabilir ama pek çok yerde kolaylıkla karşımıza çıkabilen geometrik şekillerin en özgün örneklerini bence hala Balmain tasarlamakta.








 

























Louis Vouitton ise aynı temayı çok daha rasyonel bir şekilde ele alarak tasarımlarını üretmiş. En çok göze çarpan şey siyaha ve beyaza çok büyük bir kontrast yaratmayı sağlayan sarımsı tonlardan oluşan renk çalışmaları bir de karelere ait boyutların değişip bu şekilde geniş alanlara yayılması. Yani Balmain da olduğu gibi bir ceket üzerindeki karolarla devamlı oynamak ve onları deforme etmek yerine ceketi aynı büyüklükteki kararlı karelerle tasarlamak olmuş Vouitton’ın tercihi.












 Sanırım aynı motifi defalarca tekrar ettirmeyi yani ritmi belli yerlerde kesmeyi uygun görerek vücut üzerinde bazı açıklıklar, boşluklar yaratarak sıradanlığı kırmayı hedeflemiş. Bu nedenle de ince uzun yakalar, büstiyerler, kısa elbiseler üreterek tenin görünmesine de bolca yer vermiş.

İşte aynı temanın iki farklı tasarımcı tarafından bu kadar farklı yorumlanması gerçekten de harika ve moda gibi tüm tasarım disiplinlerini besleyen önemli noktalardan birisi de bu:

Herkesin zihninden farklı bir şey çıkması ve herkesin zihnine farklı bir etki ile girmesi….

Takip için:











Hiç yorum yok: