.
Yazın
tek güzel tarafı benim için bulutsuz ve lacivert gecelerdir herhalde. Berrak ve
taze havada tüm gökyüzünü, ışıltılı yıldızları ve ayı olabildiğince geniş
görebilme şansı…
Kısa
bir kış gününde olduğu gibi herkes yorgunca ve erkenden hanesine kapanmaz bu
mevsimde. Herkes sokaktadır, sokakta yaşam vardır; dolayısıyla ışıltılı gök çok
daha fazla bir süre hepimizin tepesinde asılı kalır. Arkadaşlıklar, aşklar,
eğlenceler ve hüzün hep gök kubbenin altında gece ışıltılarının tanıklığında yaşanır
ve silinip gider yıllar sonra ama o yıldızlar hep oradadır. Yıldızların
hayatlarımızda fark etsek de etmesek de kocaman bir yeri vardır. Kişilik
yorumlarından, fallara, çizimlere dek her yerde olsalar da bu defa biz modaya bakıyoruz:
Christopher Kane_Nebula
Christopher
Kane ise zodyaktan biraz daha uzaklaşarak astronomiye daha çok atıf yapan
desenleriyle çizgilerini çekiyor: Nebula yani Bulutsular
.
Bence olağanüstü mükemmel tasarımlar bunlar. Hem form olarak hem de tabiî ki üzerlerindeki baskılar sayesinde oldukça sıra dışı ama bir o kadar da yalın olmayı başarabilen çalışmalar. Işıl ışıl yanan yıldızcıklar, sim gibi saçılmış parıltılar ve bulutsuların yanında kendilerine dikkat çekmeyi başarabilen ayakkabılar da apayrı bir tezat ancak bu tezat asla rahatsızlık vermiyor aksine takımı üzerlerindeki desende oluşmuş olan gaz ve toz bulutlarından boğmaktan kurtarıyorlar.
Çalışmalar hem soğuk bulutsuları hem de güneş gibi sıcak yıldızları niteliyor. Kişiye göre değişir elbette ancak bu tip sıcak renklerin bu kadar baskın olması soğuk ve soft renkleri sevdiğim için olsa gerek beni rahatsız ediyor açıkçası.
Brightest Dawn
Benzer
bir tema olan yıldızlar ise bir başka tasarımcı tarafından ele alınarak
tasarlanmış:
Görüldüğü
üzere bu tasarımcının bu yorumu ise tamamen desenler sayesinde kendisini belli
ediyor, katmanlı ve toplu formlar yaratılarak belki galaktik bir çağrışım
yaratılmak istenmiş olabilir ancak uzaydaki patlama ve saçılmalardan ziyade
daha çok bir çiçeği açılan bir gülü anımsatıyor bana.
.
Bu
göz alıcı ve orijinal ceket hemen anlaşılacağı gibi hem gezegenler, takımyıldızlar
hem de horoskopla bağlantılı. Elsa Schiaparelli’nin Zodiac Collection’ından bir
parça olan bu tasarım, koyu lacivert kadife rengi ve ışıltılı, sırmalı
işaretleriyle tasarıma hemen bir derinlik ve bilgelik duygusu yaratıyor.
Risto
Bu
aşağıda gördüklerimiz ise ayın ve göktaşlarının yüzeyinden, kraterlerden
esinlenerek yaratılmış kozmik temalı çalışmalardır. Daha çok uydu
görüntülerinden esinlenmiş bu çalışmaların renkleri ise diğerlerine göre çok
daha soğuk ve yalın.
.
Peter Pilotto
Pilotto
galaksi formlarından esinlenerek çalışmalarının kesimlerini ve ana hatlarını
oluşturmuş; sarmal galaksi ile daha serbest formdaki galaksileri kullanarak
dolambaçlı şekiller denemiş.
Örneğin
boyun bölgesinde yapılan sarılmalar ya da göğüs üstündeki hareketli geçişler bu
galaksilerin eliptik ve düzenli ama aynı zamanda amorf geometrilerinin temsili
için kullanılmış.
Max Azria
Azria
ise gökyüzüne çok tanıdık bir ismin gözünden bakmış. Van Gogh’un Yıldızlı Gece
tablosu ile hem sanatçının gözünden hem de dolaylı olarak yıldızlardan ilham
almış yani aslında Van Gogh’un yıldızlarını ödünç almış bir çalışma bu.
.Ayakkabı ve taytlar ise sık sık karşımıza çıkmaktadır özellikle lise ve üniversite çağındaki gençler bu tip renkleri ve modelleri çok tercih etmekteler.
Ancak bu tip rahat ve günlük
ayakkabıların yanında bir de biraz daha formal olan bir Zodyak serisi var ki
bence süper süper ve eğlenceli bir yorum. Üstelik hem kotlara hem eteklere her
şeyin altına gidebilecek türdenler <3
İşte bahsettiğim Charlotte Olympia
Zodiac Serisi:
.
Aksesuarlar
Bileklikler, kolyeler, kaplar, kravatlar....